İşleminiz Devam Ediyor.
Lütfen Bekleyiniz...

Konya Ticaret Odası (KTO) Karatay Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi İslam İktisadı ve Finans Bölümü, “International Karatay Islamic Economics and Finance Talks-Uluslararası Karatay İslam İktisadı ve Finans Söyleşileri” serilerinin ikincisi düzenlendi. Serinin konusu “Vakıf Yönetimini Canlandırmak: AAOIFI’nin Yeni Standardı No:60’ı Anlamak”; davetli konuşmacısı ise INCEIF üniversitesi akademisyenlerinden Mezbah Uddin Ahmed oldu.

“International Karatay Islamic Economics and Finance Talks-Uluslararası Karatay İslam İktisadı ve Finans Söyleşileri” serilerinin ikincisi, KTO Karatay Üniversitesi İslam İktisadı ve Finans Bölümü akademisyenlerinden Doç. Dr. Kamola Bayram’ın moderatörlüğünde, Merkez Bankası tarafından kurulan Malezya’nın en önde gelen Küresel İslami Finans Üniversitesi olan INCEIF Üniversitesi akademisyenlerinden Mezbah Uddin Ahmed’in katılımıyla gerçekleştirildi.

“AAOIFI, Vakıflar Üzerine 60 Numaralı Standardını Yayınladı”
Mezbah Uddin Ahmed, “Vakıf Yönetimini Canlandırmak: AAOIFI’nin Yeni Standardı No:60’ı Anlamak” konulu konuşmasında ilgili standardın, vakıfların kurulması ve yönetimi konusunda rehberlik sağladığının önemini vurgulayarak; “İslami finans kurumlarının muhasebe ve denetim kuruluşu olan AAOIFI, vakıflar üzerine 60 numaralı standardını yayınlamıştır. 60 numaralı vakıf standardı, Eylül 2007’de yayınlanan 33 numaralı vakıf standardının düzenlenmiş ve genişletilmiş versiyonudur. Her iki standart da bazı şer-i gereksinimler ve yönetişim bilgilerini kapsamaktadır. Bununla birlikte 60 numaralı vakıf standardı, 33 numaralı vakıf standardını tamamlayıcı nitelikler içermektedir. Örneğin; 60 numaralı standartta, vakıfların standart özelliklerini açıklamasının yanı sıra para vakıfları gibi kurumlar için iyileştirilmiş bazı düzenlemeler ve geliştirmeler eklenmiştir” şeklinde konuştu.

“Vakıf, Bir Varlığın Belirli Bir Amaç İçin Tahsis Edilmesi ve Faydalarının Bağışlanmasıdır”
Birbirinden farklı amaçlarla vakıf kurulmasının mümkün olduğunu belirten Ahmed; “Vakıf, bir varlığın belirli bir amaç için tahsis edilmesi ve faydalarının bağışlanmasıdır.  Örneğin, 60 numaralı vakıf standardı; faydalanıcısına göre vakıflar, hayır amaçlı vakıflar, özel veya aile vakıfları ve müşterek vakıflar olarak üç farklı kategoride değerlendirmektedir.

Hayır amaçlı vakıflar, vakıf gelirleri ve faydalarının genel hayır işleri için kullanıldığı kurumlar olarak tanımlanabilir. Özel ve aile vakıfları, vakfın gelir ve faydalarının belirli bir aile üyelerine katkı sağlamak için kurulurlar. Vakıf gelirlerinin dağıtımında esneklikler bulunur. Örneğin vakıf gelirleri, aile bireylerinden bazıları için diğerlerinden daha yüksek bir paylaşım oranı ile dağıtılabilir.  Vakıf lehtarlarının bulunmaması durumunda ise vakıf hayır vakfına dönüşecektir” ifadelerine yer verdi.

Vakıf Kuruluşundaki Temel İlkeler Nelerdir?
Vakfın kuruluşu ile ilgili temel hükümler, prensipte vakfetmenin mendup olarak görülen bir amel olduğunu söyleyen Ahmed; “Vakıf kurulduğu andan itibaren bağlayıcı olarak kabul edilir. Vakıf; sözlü, yazılı veya herhangi başka bir yol ile kurulabilir. Vakıf lehtarının spesifik olarak belirlenmiş olmasına gerek yoktur. Ayrıca lehtarın kabul şartı da gerekmeksizin kuruluş tamamlanır. Vakfın kuruluşuna dair temel ilkeler vardır. Vakıf oluşturmanın şekli kesin olmalıdır ve kurulduğu anda yürürlüğe gireceği kabul edilir.  Vakfeden kişinin mal varlığını bağışlayabilmesi için hukuki yeterliliğe sahip olması gerekmektedir.  Tüzel kişilerin vakıf kurması durumunda, bu tür eylemde bulunmaya yetkili olanlar tarafından bir kararla kurulmalıdır. Kuruluş, kanun ve yönetmeliklere aykırı olmamalıdır. Gayrimüslim bir kişi tarafından kurulan vakıflar, vakıf hüküm ve koşullarına uyulması şartıyla geçerlidir” dedi.

“Vakıf Lehtarı, Vakfı Kuran Kişi Olarak Belirlenebilir”
Ahmed; “Vakıf lehtarları kurumlar veya gerçek kişiler olabilir. Vakıf lehtarı, vakfı kuran kişi olarak belirlenebilir. Örneğin; ‘bu vakfı şahsi olarak faydalanmak ve hayır amaçlı kurdum’ şeklinde beyanlar geçerlidir. Vakıf lehtarlarının bir kısmının paylarının arttırılmasına izin verilir. Yoksullar, boşanmış kişiler veya özel ihtiyaçlı kişiler için daha fazla fayda sağlamak amacıyla payları artırılabilir.  Vakıf lehtarlarının bulunamaması durumunda, kurumun amacına benzer faaliyetlerde vakfın gelirleri kullanılabilir. Vakıf kurulduğu zaman, bir lehtar bulunması zorunlu değildir. Borçlu bir kişinin, borçlu olduğu kimseleri zarara sokacağı ihtimali bulunması durumunda ise kurduğu vakıf geçersiz kabul edilir. Vakfın geçerlilik kazanması alacaklının iznine tabidir” diyerek vakıf lehtarı ile ilgili temel durumlar hakkında da bilgi verdi.

Vakıfların kurulması ve yönetimi konusunda rehberlik sağlayan 60 numaralı standardın, kuruluşundaki temel ilkelerin ve vakıf lehtarı ile ilgili temel durumların detaylı olarak ele alındığı programın tamamına  https://www.youtube.com/watch?v=PibVCE_IjIQ linkinden ulaşabilirsiniz.

06 Nisan 2023